Genelde bu şehre otobüsler sabahın erken saatlerinde yanaşmaya başlar. Şayet şanslıysan ve uçakla gelmişsen 2 saatlik bir Trabzon yolculuğu sonrası sakin, denizi yeşili iç içe bir şehir olan Giresun karşılar seni ilk olarak. Araç durağa yanaşır ve ilk adımı atarken ürkekçe derin bir nefes alırsın ! Ve sonra uzun süren yolculuk son buldu diye biraz rahatlarsın . Ardından muavin çantanı bagajdan çıkarır ve kaldırım kenarına bırakır. Sana acıyan bakışlarla bi “geçmiş olsun” sallar ve kapıdan içeri girip “devam et” diye seslenir şöföre. Bu duyduğun son tanıdık ses olduğundan ilk yalnızlığını durgunlukla karışık yaşarsın yanan kırmızı ışığı beklerken.
Sonra yanan ışığın hareketliliği ile daldığın hayalden çıkar annenin “bu da lazım olur” diye her şeyi doldurduğu valiz(lerin)i alır ufak ufak yürümeye başlarsın. Hem heyecan hem burukluk hem heves hem geri dönme isteğiyle saçma sapan duygular yaşarken yeni yüzlere yeni dükkanlara uzun uzun bakarsın ve içinden bir ses “artık uzun zaman beraberiz” der sessizce. Sonra kendini biran önce bi yere atıp hem yüklerinden kurtulur hemde dinlenme arzusuyla dışarıdan biraz güzel gördüğün ilk mekana girer ve sakin bir köşede bulduğun ilk masaya bedeninde tüm yorgunlukla beraber çöküverirsin. Kimilerini ailesiyle geldiği için şanslı sayar, sonrada “böylesi daha iyi” diye kendini avutur geçiştirirsin. Günün yoğun ve yorucu geçeceğinden yapacaklarını yazdığın kağıdı cebinden çıkarır ve iş üniversiteye kaydolmaktan başlarsın. Bindiğin minibüse” bu üniversiteye gidiyor mu ?” diye sorduktan sonra 15-20 dakikalık Güre yolculuğun başlamış olur. O camdan izlediğin şehir kimi gördüklerinle seni çok sevindirirken, kimi gördüklerinde hayal kırıklığına uğratır. O gün boyu yeni keşfettiğin her şey sana bazen “acaba gelmese miydim ?” ya da “burası güzel yermiş” dedirtir.
Ardından üniversitenin önünde iner, her yeni gelen gibi ne olur ne olmaz diye düşünmeden valizini güvenliğin önünde ki valiz yığınına bırakır ve yön tabelalarından gideceğin yere doğru ilerlersin. Seni karşılayan Rektörlük binası ve arkasına aldığı o eşsiz Karadeniz sana o an için ziyadesiyle huzur vermiştir. Bir an önce içeriden işlerini halledip biraz daha izlemek için acele edersin. Tabi başka bir myo ya da kampüs öğrencisiysen daha uzun izlersin. Çünkü bir sonraki görüşme randevusu uzun bir zaman sonraya kalacaktır.
Girdiğin kapıdan geri çıkarken asıl sorunun olan yer problemini eğer önceden çözemediysen sorunun asıl büyüğü o zaman seni bekliyor demektir. Bir de tanıdık kimseler yoksa kendine bi kaç gece kalmak için uygun fiyattan otel araman gerekecektir. Sora sora yanıla ayıla bulduğun uygun ilk otele giriş yaptırır hemen kendini odana atarsın. Çünkü ertesi gün daha yorucu olacağı düşüncesi daha şimdiden yorulmaya sebeptir. Tabi bu sorunla karşılaşmadıysan kalacağın eve ya da yurda girer aynı şeyi yaşamaya çalışırsın. Fakat gittiğin yer yurtsa işi en zor olanda sensindir aslında.
Yüzlerce tanımadığın insan, adını bile bilmediğin oda arkadaşların, onlarca senden kıdemli seni süzen meraklı gözler…
Yapacak başka bir şeyin olmadığından ya eşyalarını dizmekle başlar ya da bir an önce o daraldığın binadan kurtulmak için hemen kendini dışarı atar ve yeniden keşfe çıkarsın. Eğer biraz da duygusal ruh halindeysen limana yakın bi yere gider o deniz kıyısına ip gibi dizilmiş kayalıklara salarsın kendini. Uzun uzun izlediğin Giresun‘un en vazgeçilmezi Karadeniz daha ne dertlerine babalık edecektir bilmezsin…
Serüven böyle devam edip giderken bu yazıya burada ara verelim ve daha nelerle karşılaşırız bekleyip görelim…
Bir sonra ki yazımızda zorlu ilk günden sonra neler olur, neler bekler, neler yaşanır bunlardan bahseder ve gezeceğimiz onlarca yerden bahsederiz. Karadeniz‘in güzel şehri Giresun’un nefes kesen Kazancılar Yokuşu‘ndan, Efsane Giresun Kalesi‘nden, bakmaya doyamayacağınız Kale Manzarasından, Yüzyıllara şahitlik etmiş Zeytinlik Mahallesi‘nden, Küçük İstiklal olan Gazi Caddesi’nden , çıktığınız her yükseklikten sizi kendine çeken Giresun Adası’ndan,
Doğası eşsiz Bektaş, Kulakkaya, Kazıkbeli ve yüzlercesi olan yaylardan, birbirinden farklı kültürlere ve değerlere sahip olan Bulancak, Tirebolu, Piraziz, Görele, Şebinkarahisar ve daha bilmediğiniz ender ilçelerden de konuşuruz.
Kısacası Giresun dendiğinde akla gelen her mekanıyla, lezzetiyle, tarihiyle biz size her şey için eşlik ederiz.
“ Hayat size yaşanabilir değilse, hayatı yaşanabilir kılmak sizin elinizde…”
/ffakkaya
Yazının orjinalini okumak için: Giresun’da Üniversiteli Genç Olmak – 1
Bu bir Giresun Blog içeriğidir.